Kızılay Çadır Dışında Gıda Sattı! Haluk Levent: İçimiz rahat değil
Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin etkilediği 10 ilde afet döneminde Haluk Levent’in kurucularından Ahbap’a Kızılay’ın çadır satması sosyal medyada tepkilere yol açtı. Haluk Levent, Fox TV’de sabah programında Kızılay’ın çadır dışında yiyecek satışı da yaptığını anlattı. Ayrıca Levent, AFAD’ın çadırları da Kızılay’dan aldığını söyledi. Levent, Kızılay’ın deprem anında çadır satması hakkında “Hoşumuza gitmedi” dedi.
“Ses ve çığlık. Çığlık her yerde duyulur”
Ahbap’ın kurucusu Haluk Levent, FOX TV’de İlker Karagöz ile Çalar Saat programına konuk oldu. Haluk Levent, depremi duyup afet bölgesine nasıl gittiğini şöyle anlattı:
‘Depremin olduğu ilk gün depremden 3 dakika sonra uyandım. Havaalanlarını aradım, uçak yok, sabah yola çıktım. Akşam saatlerinde Hatay’da sıkıntıların başındaydım. Gittiğimde çok acı bir manzara ile karşılaştım. Ses ve çığlık. Her yerde çığlıklar. Sadece enkazdakilerin çığlıkları değil, dışarıdakilerin de enkazdakilere ulaşamadığı için çığlıkları. Çok üzücü bir tabloydu.
“AFAD ile 4 yıldır işbirliği içindeyiz. Çok iyi organize olduk”
Levent konuşmasına şöyle devam etti:
‘İlk yapacağın şey kış, önce çadır. Bunun yanında elimizde ne varsa doğal yollarla. Kamyonlar şimdiden arkamızdan gelmeye başladı. 4 tır gıda kolisi vardı, çabuk geldiler. Sarsıntı korkunçtu, hiç böyle bir şey görmemiştim. Çok acı verici. Depremin 2. ve 3. günü genel uyum, çevre ve hayvanların uyumu, ihtiyaç sahibi onay grubu, kişisel ve kurumsal bağış iletişim, Whatsapp referans limiti, ahbap acil durum onayı, sosyal medya onayı, yazılım ve bilişim çalışmaları ile ilgili notlar aldım. Yıllardır anayasamız bunlar. İlk üç günde bunu hızla inşa etmeye başladık. Oradaki devletin kurumlarıyla hareket ederek bugüne kadar geldik. AFAD ile işbirliği protokolümüz var. Elazığ depreminde oradaydık, Giresun’da sel oldu, sonra İzmir depremi oldu, sonra Marmaris yangını oldu. Hepsinde devletin kurumlarıyla birlikte çalıştık. Bu dezenformasyonun üstünde AFAD ve Dude adlı iki kurtarma ekibi daha vardı. Bunun düzeltilmesi gerekiyor, çok yazık. AFAD devlettir, devlet AFAD, biz STK’yız. Ahbaplar aslında STK’larla rekabet etmeli.
Dude bir arama kurtarma ekibi değil, arama kurtarma ekibini destekliyor. AFAD ile 4 yıldır işbirliği içindeyiz. Çok güzel bir şekilde organize olduk. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla iletişime geçtik. Her depremde üzerimize düşen görevleri üstleniyoruz. STK’lar AFAD ile işbirliği protokolü yapıyor. Devlet bir AFAD, biz bir STK’yız. Devletle nasıl rekabet edebiliriz? Ancak el ele insanların yardımına koşabiliriz.
“Beni Sevmiyorum”
Adamın nasıl hedef alındığını da anlatan Levent, yazmaya başladı: ‘Okyanus hesapları, devlet yok, ahbap var. Bu nasıl bir kötülüktür. Biz derneğiz, orada 30-40 kişiyiz, AFAD yüz binlerce kişi. Devletle nasıl rekabet edebiliriz! Kaç kere söyledim burada, 4 yıl önce AFAD ile yaptığımız çalışmaları yazıp çiziyorum. Beni AFAD ve Dude ile nasıl karşılaştırırsın! Bilhassa bazı hesaplar devlet yok ahbap benim hedefe gelip devletle iyi çalışamama durumu yok dedi ve sonuç olarak itiraz ettim. Muhtemelen böyle bir şey yok. Biz devlete karşı değiliz” dedi.
Levent, ‘Devlet başka, devlet başka’ dedi. Çünkü binalar bir anda 8 yerde yıkıldı. Hükümet yetkililerinin de bu kadarını beklediğini sanmıyorum. Halkla yönetim arasındaki tartışmalarını bırakmak dernek başkanı olarak söylemem gereken şeydir. Devlet, hükümetin bakanı veya sayın cumhurbaşkanımız değildir, devlet herkestir, belediye başkanı enkaz altındaki halk değil, biz de devletiz. Devlet başka, devlet başka. Bütün devlet oradaydı. Oh, o hiçbir şey yapamadı, benim konumum bu değil. Yanlış anlaşılmasın diye gittiğimde Hulusi Akar, Mehmet Ersoy ve Fahrettin Koca’yı gördüm. Görmediğimi söylemeli miyim?’ dedi.
Levent’in hedef gösterilmesine ilişkin MHP içinde Devlet Bahçeli’nin önüne bir cümle geldi. MHP’nin bütün teşkilatlarıyla görüştüm, kimsenin benimle bir sorunu yok. Benim siyasi partilerle alakam yok. Şu an bunları konuşacak bir durum olmadığı için bu işin hallini sonraya bıraktım. Çünkü beyin sarsıntısı geçiren ruhlarla uğraşıyoruz. Siyasi tartışmalara girmek istemiyorum. AK Parti içinde bir yerin il başkanı tweet attı, ardından sildi. Burada bu hesapların kendilerine yer açmak istedikleri ve sürekli böbürlendikleri algısı var. Dostum devlet kurumlarıyla bir sorunu yok, sorunu yok. Birkaç gün önce sorun yaşamaya başladık, bakanlarımızla görüştük ve çözdüler. Devletin seviyelerine alışkınız. Muhalefet ve devlet kademeleriyle eşit bir dayanışma içerisindeyim. “Dostum bir hayır kurumudur, siyasi bir kimlik değildir” dedi.
Adamın Kızılay’dan çadır almasıyla ilgili konuşan Levent, şu ifadeleri kullandı:
’15 bin 250 çadır aldık. Bunların 20 bin 50’si Kızılay’dan alındı. Bunların 13.200’ü diğer şirketlerden satın alındı. Zaten 28 tanesinin faturasını yayınlayacaktık. Arkadaşlar internet sitelerinde Kızılay’ın çadır sattığını görmüşler. Sitelerde var. Ankara Eczacı Odası da aldı, biz niye almayalım? İhracat için hazırlanmış 2050 çadır olduğunu hemen öğrendik. Kızılay’ın iştiraklerinin çadır satışı yaptığı piyasada biliniyor. Zamanın sallanıp sallanmadığı malum. O an hiçbir şey düşünemiyorum. İnsanlar orada ölüyor, dışarıda titriyor. Oradaki insanlara çadır götürmem gerekiyor.
Kızılay’da 2 bin 50 çadır vardı. 20 bine alırdım O an ‘Kızılay bir şey oldu, toplum bizim için bir şey’ diye düşünemiyorum. İnsanlar ölüyor, eksi 10 derece. Sistemi kimse bilmiyor. AFAD da Kızılay’dan para ve fatura ile çadır alıyor. AFAD yetkilileri yalanlasın. Yurt dışına ihraç edilecek çadırlar satılacaksa AFAD da parayla alıyor. Orada bir muhasebe var.
Kızılay’dan konserve barbunya aldık. Bu ben miyim? Bir dakika bile değerlidir. Kızılay yönetimi bir karar alır ve parayı iade eder. Onu tanımıyorum.
İlker Karagöz’ün ‘Seni memnun etmeyen bir durum var’ açıklamasına yanıt olarak Haluk Levent, ‘Pişmanlık duymuyor. Kızılay yönetim kurulu bir karar vermek zorunda kaldı. Yönetim kurulu kararı olmadan kimse kendi başına çadır gönderemez’ dedi.